Aurelya, iki insanın sade ama derin bir hayaliyle doğdu. Amacımız gösteriş değil; sadelikten gelen zarafeti, sessiz ama anlamlı bir güzelliği yaşatmaktı. Tasarımın yalnızca bir biçim değil, aynı zamanda bir duygunun ifadesi olduğuna inanarak, yaşam alanlarına anlam, zarafet ve sevgi katmak istedik.
Bizim için Aurelya bir marka değil, birlikte büyüyen bir hikaye. Her ürün, kendi ruhunu taşır; kimi zaman taşın sağlamlığını, kimi zaman ışığın yumuşaklığını yansıtır. Her biri, huzuru çağrıştıran bir dengeyle var olur. Çünkü bizce güzellik, dikkat çekmekte değil; insanın içinde bıraktığı dinginlikte gizlidir.
Aurelya’nın her koleksiyonu, ilhamla yeniden şekillenir. Bu ilham, doğanın renklerinden, formların akışından ve anların sadeliğinden doğar. Her ürün, birbirine benzer ama asla aynı değildir; çünkü biz kalıpların değil, kişiye özgülüğün peşindeyiz. Her parça, bulunduğu mekânla bir bağ kurar, anlamını orada bulur.
Aurelya’da hiçbir detay rastgele değildir. Her form, düşünülmüş; her yüzey, bir hikaye taşır. Bizim için önemli olan, yalnızca bir ürün yaratmak değil, kullanıcıyla arasında bir bağ kurabilmektir.
Bugün Aurelya, iki insanın paylaştığı ortak değerlere dayanıyor: sadelik, huzur, ilham ve özgünlük.
Bu değerler, her tasarımda kendini hissettiriyor. Aurelya, bir tasarım markasından öte, bir yaşam biçimi.
Ve biz, o yaşam biçimini şimdi sizinle paylaşıyoruz.